e-ISSN 2147-2475
Cilt : 11 Sayı : 2 Yıl : 2025

Hızlı Arama

RESPIRATORY CASE REPORTS - Respir Case Rep: 11 (2)
Cilt: 11  Sayı: 2 - Haziran 2022
EDITÖR'DEN
1. 
Respiratory Case Reports Dergisinde 10. Yılı Tamamlarken…
Completing the 10th Year in Respiratory Case Reports
Zafer Kartaloğlu, Oğuzhan Okutan
Sayfalar I - III

OLGU SUNUMU
2. 
Lenfadenopatili Periferik Akciğer Nodülünün Tanısında Endobronşiyal Ultrason ile Robotik Yardımlı Bronkoskopi: Olgu Sunumu
Robotic-assisted Bronchoscopy with Endobronchial Ultrasound for the Diagnosis a of Peripheral Lung Nodule with Lymphadenopathy: A Case Report
Sai Priyanka Pulipaka, Katherine Walsh, Alejandra Yu Lee-Mateus, Daniel Hernandez, Rocio Castillo-Larios, David Abia-Trujillo, Sebastian Fernandez-Bussy
doi: 10.5505/respircase.2022.70437  Sayfalar 55 - 58
Akciğer nodüllerinin yaklaşık %95'i iyi huylu olmakla beraber, ABD'de onkolojik ölümlerin önde gelen en sık nedeni akciğer kanseri olduğu için akciğer nodül-lerin türünü belirlemek gerekmektedir. Bir teşhis aracı seçerken, teşhis değerinden ödün vermeden, yapılan işlem sayısını azaltabilmek önemlidir. Bu olgu sunu-munda, periferik yerleşimli bir akciğer nodülü ve mediastinal lenf nodlarının biyopsisinde mevcut rad-yal ve lineer endobronşiyal ultrason rehberliğinde transbronşiyal iğne aspirasyonu ile beraber, robotik yardımlı bronkoskopinin başarılı bir şekilde birlikte kullanılması anlatılmaktadır. Tek bir işlem ile hem periferik nodül hem de lenf nodülü, komplikasyonsuz olarak örneklendi. Periferik nodülde malingnite yoktu, ancak lenf nodülü Histoplazma ile uyumlu bulundu.

3. 
Sarkoidoz ve Silikozis Birlikteliği: Olgu Serisi
Coexistence of Sarcoidosis and Silicosis: Case Series
Melike Yüksel Yavuz, Yucel Demiral
doi: 10.5505/respircase.2022.36002  Sayfalar 59 - 64
Silikozisin ayırıcı tanısı sarkoidoz, berilyoz, hipersensi-tivite pnömonisi, malignite, tüberküloz ve diğer gra-nülomatöz enfeksiyonları içerir. Sarkoidoz etiyolojisi tam olarak bilinmeyen sistemik granülomatöz bir hastalıktır ve silika, berilyum gibi mesleki maruziyet faktörlerin tetikleyici ajan olarak rol oynayabileceği düşünülmektedir. Eksik ve dikkatsiz bir meslek öyküsü birçok olguda pnömokonyoz yerine sarkoidoz tanısı-na yol açabilir. Ek olarak bu iki hastalığın bir arada görülmesine veya bir diğerinin ötekinden önce sap-taması gibi durumlara da çeşitli makalelerde dikkat çekilmiştir. Bu yazıda bir üniversite hastanesinin iş ve meslek hastalıkları bölümüne başvuran beş olgu üzerinden sarkoidoz ve silikoz birlikteliği tartışılmıştır. Tüm olgularda aktif akciğer tüberkülozu ve akciğer malignitesi dışlandı. Tüm olguların biyopsi materyal-lerinin histopatolojik incelemeleri kazeifiye olmayan granülomatöz inflamasyon olarak rapor edildi. Bir olguda polarize mikroskopta ışığı çift kıran cisim gösterildi. Burada, bu olgular ışığında iyi alınmış bir meslek öyküsünün sarkoidoz ve silikozisin ayırıcı tanısı ve etiyolojisini saptamadaki faydasına dikkat çekmek amaçlanmıştır.

4. 
Bir Mahkumda Hemoptizi Nedeni Olarak Munchausen Sendromu
Munchausen's Syndrome as a Cause of Hemoptysis in a Prisoner
Hulya Dirol, Fatma Deniz, Yaşar Gülnur Güdül
doi: 10.5505/respircase.2022.73383  Sayfalar 65 - 68
Yapay hemoptizi oldukça nadirdir ve tanısı doktorları zorlar. Kırk yaşındaki erkek mahkûmun dört yıldır hemoptizisi vardı. Daha önce detaylı inceleme yapılmış ancak hemoptizinin etiyolojisi belirlenememişti. Son günlerde hemoptizi sıklığı ve miktarı artmıştı. Biz de radyolojik görüntüleme ve bronkoskopi dahil birçok tanısal tetkikler yaptık ancak kanamanın lokalizasyonunu ve etiyolojisini belirleyemedik. Tam idyo-patik hemoptizi teşhisi koyacakken bazı şüpheli dav-ranışlar ve çelişkili ifadeler gördük. Psikiyatrik değer-lendirmenin ardından hastaya ikinci eksen kişilik bozukluğu ve yapay bozukluk tanısı konuldu. Yapay hemoptizinin teşhisi zordur ve idiyopatik hemoptizi ile karıştırılabilir. Detaylı bir muayene ile kanama yeri ve nedeni belirlenemeyen hemoptizi hastalarında düşünülmelidir.

5. 
Solunum Yetmezliğinin Nadir Bir Nedeni: Negatif Basınçlı Pulmoner Ödem
A Rare Cause of Respiratory Failure: Negative Pressure Pulmonary Edema
Başak Sayınalp, Oğuz Abdullah Uyaroğlu
doi: 10.5505/respircase.2022.56823  Sayfalar 69 - 72
Bu olgu sunumunda, elektif artroskopik işlem sonrası nefes darlığı gelişen, negatif basınçlı pulmoner ödem (NBPÖ) tanısı konan ve başarıyla tedavi edilen bir hasta sunulmuştur. Yirmi dokuz yaşında, herhangi bir tıbbi öyküsü olmayan erkek hasta, askeri operasyon sırasında gelişen rotator manşet yırtığı nedeniyle hastanemize başvurdu. Genel anestezi altında artroskopik işlem yapıldı. Ancak hastada ekstübasyondan 2 saat sonra dispne gelişti. Hastada satürasyon düşüklüğü ve takipne ile birlikte ve köpüklü pembe balgam görüldü. Bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyografide tromboemboli saptanmayıp, her iki akciğerde kardiyojenik olmayan pulmoner ödem düşündüren yaygın buzlu cam opasiteleri saptandı. Hasta NBPÖ tanısı konularak invazif olmayan mekanik ventilasyon, intravenöz furosemid ve inhale kısa etkili betaagonistler ile tedavi edildi. Birkaç gün içinde belirgin bir iyileşme görülen hasta herhangi bir solunum semptomu olmadan taburcu edildi. Ekstübasyon sonrası solunum yetmezliği gelişen kişilerde hayatı tehdit edici bir tablo olan NBPÖ akla gelmelidir.

6. 
Sevofluran ile İndüklenen Diffüz Alveolar Hemoraji
Diffuse Alveolar Hemorrhage Induced by Sevoflurane
Birsen Pınar Yıldız, Didem Görgün Hattatoğlu, Fulya Omak Kaya
doi: 10.5505/respircase.2022.37084  Sayfalar 73 - 76
İnhale anestezik sevoflurana maruz kaldıktan sonra yaygın alveolar hemoraji (DAH) gelişen bir olguyu sunmayı amaçladık. Burada sunulan hasta, jineko-masti nedeniyle plastik cerrahiye başvuran 29 yaşında bir erkek idi. Genel anestezi altında intravenöz mida-zolam (4mg), fentanil ve inhale sevofluran ile kompli-kasyonsuz cerrahi uygulandı. Ameliyat sonunda ani hipoksemi ve masif kanama tespit edildi. Akciğer grafisinde bilateral yaygın alveolar infiltratlar görüldü. Ameliyat sonrası dönemde serum hemoglobin düzeyi 2,5 g/dl (13'ten 10,5 gr'a) düştü. Hastaya 3 gün süreyle intravenöz olarak günlük metilprednizolon (1 gr) tedavisi verildi. Dördüncü günde hipoksemi dü-zeldi ve akciğer grafisinde alveolar infiltratlar kaybol-du. Literatürdeki sınırlı veriler, sevofluran ve DAH arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bizim olgumuzda DAH' gelişimine neden olan sebepler ve zemin hazırlayan faktörlerin hiçbiri saptanmadı. Bu nedenle, DAH'dan inhale anestezik olarak sevoflu-ran'ın sorumlu olduğu düşünülmektedir.

7. 
Splenik Tüberkülozun Eşlik Ettiği Tüberküloz Lenfadenit ve Tüberküloz Plörezi: Bir Olgu Sunumu
A Case Report of Tuberculous Lymphadenitis and Tuberculous Pleural Effusion Accompanied by Splenic Tuberculosis
Gamze Kayasuyu, Ceyda Anar, Süheyla Uygur, Betül Doğan, Muzaffer Onur Turan, Bunyamin Sertogullarindan, Ebru Cakir
doi: 10.5505/respircase.2022.55822  Sayfalar 77 - 82
Dalak tüberkülozu, literatürde zaman zaman, çoğun-lukla çeşitli risk faktörleri olan bağışıklığı baskılanmış bireylerde tanımlanmıştır. Dalak tutulumu ve spleno-megalinin olması, bu tür Mycobacterium tuberculosis enfeksiyonunun teşhis edilmesini zorlaştırır. Spleno-megali ile birlikte mediastinal ve abdominal lenfade-nopatileri olan ve lenfoma ön tanısı ile araştırılan, önemli bir tıbbi öyküsü olmayan 56 yaşında kadın hasta ateş, halsizlik yakınması ile başvurdu. Alınan plevral ve dalak biyopsisinde granülomatöz inflamas-yonun ortaya çıktı. Burada, dalak tüberkülozunun eşlik ettiği tüberküloz lenfadenit ve plörit olgusunu sunuyoruz Tüberküloz, nedeni bilinmeyen ateş ve lenfadenopatilerin eşlik ettiği hastalıklarda ayırıcı tanı olarak hala akılda tutulmalıdır.

8. 
Akciğer Apsesi ile Takip Edilen Hastada İkincil Beyin Apsesi
Secondary Brain Abscess in a Patient Followed Up with Lung Abscess
Özlem Ataoğlu, Pınar Yıldız Gülhan, Mehmet Fatih Elverişli, Ege Güleç Balbay
doi: 10.5505/respircase.2022.63496  Sayfalar 83 - 87
Down sendromunda solunum yolu enfeksiyonları sık olarak görülmektedir. Diabetes mellitusu da olan Down sendromlu 24 yaşındaki erkek hasta, ateş ve kusma şikayetleri ile gittiği dış merkezde akciğer ap-sesi tanısıyla antibiyotik tedavisi almış, ancak semp-tomlarının gerilememesi üzerine tarafımıza sevk edil-miştir. Radyolojik incelemede akciğer apsesinde dü-zelme olmasına rağmen ateş, kusmanın devam etme-si ve baş ağrısının da başlaması üzerine yapılan ince-lemelerde hastanın beyin apsesinin de olduğu sap-tandı. Özellikle altta yatan ek hastalığı olan akciğer apseli olgularda beyin apsesi gibi ek apse odakları açısından dikkatli olunmalıdır.

9. 
Primer Plevral Sinovyal Sarkom Olgusu
A Case of Primary Pleural Synovial Sarcoma
Kadir Canoğlu, İsmail Yılmaz, Tayfun Calışkan, Ömer Ayten, Oğuzhan Okutan, Zafer Kartaloğlu, Neslihan Kaya Terzi
doi: 10.5505/respircase.2022.85579  Sayfalar 88 - 92
Primer plevral sinovyal sarkom tanılı 29 yaşında erkek hastanın, gelişinde herhangi bir şikayeti yoktu, sigara içmiyordu ve özgeçmişinde özellik yoktu. PA akciğer grafisinde, göğüs duvarına bitişik düzgün sınırlı dev kitle izlendi. Toraks BT’sinde; sağ hemitoraks latera-linde, diffüz amorf kalsifikasyon içeren solid kitlesel lezyon tespit edildi. PET/BT’de, tanımlanan lezyonda SUVmax 5.0 olan F18-FDG tutulumu saptandı. Tru-cut biyopsi sonucunda, histolojik olarak monofazik, yoğun hücresel ve birbiri üzerine geçen fasiküllerin oluşturduğu iğsi hücreler, SYT-SSX1 füzyon (X;18)(p11.23;q11) saptanması üzerine sinovyal sarkom tanısı kondu. Cerrahi ve kemoradyoterapi sonrasında 1 yıldır stabil olarak onkoloji merkezinde takip edilmektedir. Bu yazı, nadir görülen ve agresif bir tumor olan primer plevral sinovyal sarkomun tanı basamakları ve iyi sonuçlar alınabilmesi için hızlıca tedavisinin başlanmasına dikkat çekmeyi amaçlamak-tadır.

10. 
Dispne ve Disfajinin Nadir Bir Nedeni Olarak Kommerell Divertikülü
Kommerell Diverticulum: A Rare Cause of Dyspnea and Dysphagia
Refika Hural, Gülsüm Bingol, Enis Öztürk, Ebru Serin, Seda Tural Onur, Emir Özgür Barış Ökçün
doi: 10.5505/respircase.2022.17362  Sayfalar 93 - 97
Kommerell divertikülü (KD), genellikle aberran bir sağ subklavyen arterin (ARSA) veya aberran sol subklav-yen arterin (ALSA) çıkışında bulunan aortik arkın distal kısmının konjenital dilatasyonudur. Bu olguda, sağ taraflı aortik ark (RAA) ile beraber ligamentum arteri-yozumu (LA) olan ve KD'den kaynaklanan ALSA'sı olan 40 yaşında bir erkek hastayı tanımladık. Polikli-niğimize başvurmuş bu hastanın son bir yıl içinde devam eden nefes darlığı ve yutma güçlüğü öyküsü vardı. Kliniğimizde hastaya, ligamentum arteriyozum-lu RAA'da ALSA düzeyinde KD’ü göstermek için akci-ğer tomografisi çekildi. Semptomlar nedeniyle KD ve LA’nın cerrahi rezeksiyonu planlandı. İnen aortadan KD rezeke edildi ve ALSA sol karotid artere transfer edildi. Hasta ameliyattan 6 gün sonra komplikasyon-suz olarak taburcu edildi. Ameliyattan sonra hastanın dispne ve disfajisi tamamen kayboldu.

11. 
İnsidental Tespit Edilen Aberran Sağ Subklavyen Arter: Olgu Sunumu
Incidentally Detected Aberrant Right Subclavian Artery: A Case Report
Mehmet Ağar, Semih Koçyiğit
doi: 10.5505/respircase.2022.63325  Sayfalar 98 - 101
Aberran sağ subklavyen arter (ASSA) konjenital bir anomali olup, sıklıkla asemptomatik seyreden ve nadir görülen bir anomalidir. Erişkin ASSA’lı hasta-larda en sık klinik başvuru semptomu disfaji olup nadirde olsa solunum yakınmaları ile de başvurabilir-ler. Yutma güçlüğü ile başvuran 79 yaşındaki bir hasta çekilen toraks ve boyun BT, özofagografi ile tanı konularak sunulmuştur. Hasta yutkunamama ve öksürük şikayeti ile başvurduğu merkezlerde pnömoni tedavisi görmüş, çekilen grafiler sonrası mediastinal kitle şüphesiyle sevk edilen hastaya kontrastlı bilgisa-yarlı tomografi ile ASSA tanısı konulmuştur. Sonuç olarak yutma güçlüğü ile başvuran hastalarda ASSA buna neden olan nadir bir sebepte olsa ayırıcı tanıda yer almalıdır.

12. 
AIDS, PCP ve Tüberküloz Tanıları Alan COVİD-19 Şüpheli bir Olgu
A Case of Suspected COVID-19 Identified with AIDS, PCP and Tuberculosis
Zeynep Tilbe Saymaz, Şeref Özkara
doi: 10.5505/respircase.2022.67984  Sayfalar 102 - 106
HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) immün sistemi zayıflatan, AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) hastalığına yol açan viral bir enfeksiyon-dur. İmmün sistemin zayıflaması ile birlikte, tüberkü-loz, PCP (Pneumocystis jiroveci pnömonisi), CMV (sitomegalovirüs), kandida gibi fırsatçı enfeksiyonlara olanak sağlamaktadır. En yüksek mortaliteyi oluşturan durumlar fırsatçı enfeksiyonlardır. Bu durum AIDS hastalarında fırsatçı enfeksiyonlara yönelik tarama ve profilaksi uygulanmasını gerekli kılmıştır. Tüberküloz ile HIV birlikteliği uzun zamandır bilinmekte ve prog-nozu kötüleştirmektedirler. PCP ise günümüzde man-tar olarak kabul edilen P. jirovecii etkenli fırsatçı bir pnömonidir. Covid -19 pandemisi ile birlikte de AIDS hastalarında yeni bir mortalite sebebi ortaya çıkmıştır. AIDS hastalarının bu fırsatçı enfeksiyonlara karşı taranması, profilaktik tedavi alması ve erkenden tedavi almaları hayati önem taşımaktadır. Ancak HIV pozitifliği rastlantısal olarak saptanan kişilerde tarama ve profilaksi gecikmesinden ötürü mortalite yüksek seyredebilmektedir. Bu yazıda Covid-19 pnömonisi şüphesi ile hastanemize başvuran bir hastanın HIV pozitif tespit edilip PCP ve takibinde akciğer tüberkü-lozu saptanması anlatılmaktadır.

13. 
Epileptik Nöbetle Başvuran Genç Kadın COVID-19 Hastası
Young Female COVID-19 Patient Presenting with Epileptic Seizure
Sümeyye Kement, Kader Topçu, Cem Arda Yacan, Seda Berke, Nilgün Cengiz, Oğuz Uzun
doi: 10.5505/respircase.2022.83702  Sayfalar 107 - 111
COVID-19, asemptomatikten şiddetli semptomlarla giden hastalığa kadar geniş bir klinik spektrum göste-ren, çoğunlukla solunum yollarını etkileyen yeni tip koronavirüs enfeksiyonudur. Hastalıkta temel etkile-nen bölge solunum sistemi olsa da, pandeminin erken evrelerinden itibaren bazı hastalarda, baş ağrı-sı, baş dönmesi ve kas ağrıları gibi nörolojik semp-tomlar da bildirilmiştir. COVID-19 semptomları ve komplikasyonları, hem periferik hem de santral sinir sistemini ve iskelet kaslarını etkileyebilir. Epileptik nöbet, COVID-19'un nadir bir belirtisidir. Biz de COVID-19 ensefalopatisi nedeniyle, hastaneye epi-leptik nöbet ile başvuran bir kadın hastayı sunuyoruz.

14. 
Atipik Post-COVID Sekeli: Bronşektazi
Atypical Post-COVID Sequel: Bronchiectasis
Emine Afşin
doi: 10.5505/respircase.2022.32704  Sayfalar 112 - 115
Post- COVID pulmoner fibrozis ve tromboemboli gelişimine dair çok sayıda yayın olmasına rağmen, bronşektazi gelişimi ile ilgili literatürde sınırlı sayıda yayın ve olgu sunumları bulunmaktadır. Biz de bu çalışmamızda post-COVID 11. ayda bronşektazi sekeli saptanan olgumuzu sunmayı amaçladık. Kırk dokuz yaşında, erkek, diabetes mellitus ve hipertansi-yon tanılı, non-smoker hasta, efor dispnesi ile baş-vurdu. On bir ay önce ağır COVID-19 pnömonisi ve solunum yetmezliği ile hastanede 1,5 ay süreyle yatı-rılarak izlenmişti. Favipiravir, pulse metilprednizolon ve geniş spekturumlu antibiyotik verilen hastanın invazif mekanik ventilatör ihtiyacı olmamıştı ve sekon-der bakteriyel enfeksiyon saptanmamıştı. Toraks BT‘sinde eski BT’leri ile kıyaslandığında fibrotik deği-şiklikler kaybolmasına rağmen bronşektazisinin sebat ettiği görüldü. Gelecek yıllarda bronşektazi etyoloji-sinde ilk sorgulayacağımız nedenlerden biri COVID-19 geçirme öyküsü olabilir.

LookUs & Online Makale